Zemin https://zemindergi.com/index.php/pub <p><em>Zemin: Edebiyat, Dil ve Kültür Araştırmaları</em>, haziran ve aralık aylarında olmak üzere yılda iki sayı yayımlanan uluslararası hakemli ve bilimsel bir dergidir. Yayın dili Türkçe ve İngilizcedir.</p> <p><em>Zemin</em>’de, Türk dili ve edebiyatı, halk edebiyatı, dilbilimi, edebiyat ve kültür tarihi, kültürel çalışmalar alanlarına dair akademik çalışmalar yayımlanır. Bu alanlarla irtibatlı olarak disiplinlerarası yaklaşımlarla yapılmış karşılaştırmalı çalışmalar da kapsam dahilindedir. Ayrıca, kitap tanıtım ve değerlendirme, araştırma notu ve belge neşri mahiyetinde yazılara da yer verilir.</p> Dergâh Yayınları tr-TR Zemin 2757-7473 Ulema için Kullanılan “Çelebî” Unvanındaki Anlam Genişlemesi ve Hasan Kâfî Akhisârî’nin Konuya Dair Eleştirel Risalesi https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/142 <p>Araştırma Notu:</p> <p>Ulema için Kullanılan “Çelebî” Unvanındaki Anlam Genişlemesi ve Hasan Kâfî Akhisârî’nin Konuya Dair Eleştirel Risalesi: <em>Risâle fî Tahkîki Lafzı Çelebî</em></p> Orhan Ençakar Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 196 221 10.5281/zenodo.14184849 İkinci Meşrutiyet Devrinin İki Muhalif Fikir Adamı https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/144 <p>Araştırma Notu:</p> <p>İkinci Meşrutiyet Devrinin İki Muhalif Fikir Adamı: Ziya Gökalp ve Rıza Tevfik</p> Abdullah Uçman Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 222 237 10.5281/zenodo.14184857 İsim Yalnızca Muhtevaya mı Delalet Eder https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/132 <p>İslam telif geleneğinde kitap isimleri, seci‘ (kafiyeli nesir) ve telmîh (dolaylı anlatım) bağlamında çok renkli tasvirler sunar. Müellifler, kitap isimlerinde seci‘ kullanarak okurun zihninde hoş bir etki bırakırken, telmîh aracılığıyla da kimi okuyucuları ile eser arasında örtülü bir iletişim kurmaktadır. Makale, İslam telif kültüründe üretilmiş eserlerden bazı örnekler inceleyerek İslami kitap isimlendirme gelenekleri hakkında yeni bakış açıları sunmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken özellikle kitap isimlerindeki telmîhe odaklanılmış ve müelliflerin eserlerine isim verirken çok farklı motivasyonlarla hareket ettiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmanın bulguları, İslam telif geleneği çalışmaları için yeni yaklaşımlara dikkat çekmekte ve kitap isimlerinin, eserlerin tarihsel ve kültürel bağlamını anlamada anahtar rol oynadığına işaret etmektedir.</p> Sami Arslan Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 6 25 10.5281/zenodo.14184758 Beyitlerinin Başlangıç ve Kafiye Harfleri Aynı Olan Bir Elifnâme https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/122 <p>İslam kültüründe ilm-i hurûf denilen alanın temel aracı olan harfler vasıtasıyla oluşturulan ebced, cifr, vefk ve tefe’ül gibi sistemler hayatı ve insanı anlamlandırma çabalarının bir sonucudur. Hurufilik ve İslam tasavvufunda harflere dair inanışlar zamanla şairler için bir kaynak olarak değerlendirilmiştir. Şairler şiirlerinde çoğunlukla harfleri noktalı-noktasız ya da bitişen-bitişmeyen harfler olması bakımından şekle dayalı söz hüneri olarak kullanmışlardır. Bunun yanı sıra harflerin, temsil ve işaret ettikleri mecazi ve tasavvufi sembollerin ifade aracı olarak sıklıkla kullanılması yeni nazım türlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Harflere dayalı bir tertibe sahip nazım türü denildiğinde akla ilk gelen elifnâmelerdir. Elifnâmeler; gazel, kasîde, müseddes, mesnevî, koşma, destan, semai ve divan gibi çeşitli nazım şekilleriyle yazılmıştır. Klasik Türk edebiyatı ve halk edebiyatının müştereklerinden olan bu tür genellikle Allah’ın esma ve sıfatları, Allah’a yakarış, Hz. Peygamber ve din büyüklerine övgü, ibadetin önemi, tarikat-şeyh ilişkisi, yaratılışın özü ve anlamı, vahdet-kesret ilişkisi gibi dinî, tasavvufi ve didaktik konularda yazılmaktadır. Tertip şekli bakımından çeşitlilik gösteren elifnâmeler harflerin bulunduğu yer ve nazım birimi temelinde ters, düz, düz-ters, ebcednâme ve iç içe elifnâmeler şeklinde tasnif edilmiştir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde yayımlanan elifnâmelerde düzenli şekilde beyitlerin başlangıcı ve kafiye harfi aynı olan bir elifnâme tespit edilememiştir. Bu açıdan çalışmamamızın konusu olan on dokuzuncu yüzyılda Râgıb tarafından mesnevî nazım şekliyle kaleme alınmış elifnâme, hem beyitlerinin ilk mısralarındaki kelimenin ilk harfinin hem de kafiye harflerinin alfabetik ve aynı olması bakımından ilginçtir. Çalışmamızda kaynaklarda daha önce bahsedilmemiş bu elifnâmenin varlığına değinilip şiir muhteva ve şekil hususiyetleri açısından incelenecektir. Çalışmanın sonunda Elifnâme’nin transkripsiyonlu metni ve diliçi çevirisine yer verilecektir.</p> Sibel Ay Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 26 49 10.5281/zenodo.14184714 Çaresiz Esirden Hırslı Kadına https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/133 <p>“Mehmed-İrini hikâyesi” erken modern dönem İngiliz edebiyatının önemli eserleri üzerindeki etkisi sebebiyle pek çok akademik çalışmaya konu olmuştur. Fakat bu çalışmalar, çoğunlukla hikâyenin edebî aktarımı üzerinde durmuş, bu aktarımın gerçekleştiği sosyo-politik koşullara yeterince dikkat vermemiştir. Bandello’nun Historia Turchesca’dan uyarlayıp 1554’te Novella’sının bir parçası olarak yayınladığı Mehmed-İrini hikâyesi, 1566’da Painter’ın The Palace of Pleasure’ında İngilizceye çevrilmiştir. Bu sadık çevirinin ardından hikâye Knolles’un 1603’te yayımlanan General History of the Turks eserinde kendine bir yer edindiğinde önemli değişikliklere uğrar. Knolles’un ardından William Barksted 1611 tarihli Hiren: or the Fair Greek şiirinde hikâyeye yeni detaylar ekler. Erken modern dönem İngiltere’sindeki “kendi” ve “öteki” algısı, birçok edebî metin üzerinden incelenmiş ve bu dönemin tarihsel ve edebî eserlerindeki öteki temsilinin, İngiliz/Batılı/Hristiyan ile Osmanlı/Doğulu/Müslüman gibi basit ikilikler üzerinden anlaşılamayacağı gösterilmiştir. Said’in on sekizinci yüzyıl için geliştirdiği Doğu-Batı karşıtlığı teorisi, erken modern dönem İngiltere’sinin karmaşık yapısını tam olarak yansıtmaz. Avrupa ile yollarını belirgin şekilde ayırmış olan Jakoben İngiltere’de, dinî kimlik mücadeleleri, Katoliklikle ilgili korkular ve İngiliz ulusal kimliği etrafındaki tartışmalar, dönemin edebî eserlerinde üretilen imgelerin çeşitlenmesine neden olmuştur. Avrupa’da yayımlanmış ilk kaynaklarda öteki ile yakınlaşmanın tehlikelerine işaret eden ve Hristiyanların Osmanlılara karşı birlik olmasının önemini vurgulayan mesajlarla dokunmuş Mehmed-İrini hikâyesi, on yedinci yüzyıl İngiltere’sinde yeniden üretildiğinde hem verilen mesaj hem de karakterler büyük ölçüde değişmiştir. Knolles ve Barksted’in metinleri Mehmed-İrini hikâyesinde metnin genel mesajını ve ötekinin kimliğini çeşitlendirerek on yedinci yüzyıl İngiliz okurlarının hassasiyetlerine uygun hâle getirir. Bu makale, Mehmed-İrini hikâyesinin on altıncı yüzyıl Avrupa’sından on yedinci yüzyıl İngiltere’si bağlamına uzanan uzun yolculuğunu izleyerek hikâyede meydana gelen değişimlerin nedenlerini ve sonuçlarını anlamayı amaçlamaktadır. Yunan güzeli İrini, başlangıçta Bandello tarafından “doğulu öteki”ne güvenmeme konusunda sembolik bir uyarı ve ortak bir düşmana karşı Hristiyan birliği çağrısı olarak kurgulanmışken, İngiliz tarihçi Knolles ve şair Barksted’in elinde, parçalanmış ve güvenilmez bir Avrupa’yı temsil eden ve riskleri bilse de öteki ile müzakere etmek zorunda kalan bir karaktere dönüşmüştür.</p> Seda Erkoç-Yeni Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 50 71 10.5281/zenodo.14184770 Fuzûlî Leylâ vü Mecnûn’u Ne Zaman ve Neden Yazdı? https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/129 <p>Fuzûlî (ö. 1555-56), sadece klasik Türk edebiyatının değil, bütün Türk Dünyası edebiyatının en önde gelen isimlerinden biridir. Fuzûlî adı geçince de iki eser önce çıkar: Türkçe Dîvân ve Leylâ vü Mecnûn mesnevîsi. Bu bakımdan gerek Fuzûlî’ye gerekse eserlerine ama özellikle de bu iki esere dair her ayrıntı önemlidir. Leylâ vü Mecnûn’u günümüz Türkçesine çevirme çalışmamız esnasında eserini ne zaman ve niçin yazdığı konusunda edebiyat tarihçilerinin, araştırmacıların ve akademisyenlerin bugüne değin yaptıkları çalışmalarda çok farklı tespit, değerlendirme, yorum ve iddiaların bulunduğunu tespit ettik. Bu çalışmada bahse konu iki ana mesele birer problem olarak iki ana başlık altında ele alınmış ve tarihî seyir içinde şair tezkirelerinden çağdaş araştırmacılara kadar neler söylendiği tespit edilmiş, nihayet bu meselelerle ilgili şahsi değerlendirmelerimize yer verilmiştir. Konu gereği eserin yazma nüshalarını etraflıca araştırınca bugüne kadar yapılan Leylâ vü Mecnûn yayınlarında kullanılmayan biri Fuzûlî hayatta iken yazılmış olan en eski iki yazma nüshayı tespit etmiş olmamız, çalışmamızın beklenmeyen bir çıktısı olmuştur. Beklenmeyen ancak olumsuz bir çıktı da özellikle son dönem akademisyenlerinin araştırma ve kaynak eserlere inme gereği duymaksızın aktarma kimi bilgileri eserlerine dâhil ederek yanlış, eksik veya yeterli dayanaktan yoksun malumatın hızla yayılmasına sebep olduklarının gözlenmesidir. Bu ciddiyetten uzak ihmaller yüzünden bilimsel zemini ve dayanağı olmayan iddiaların akademik gerçekliğe dönüşüp edebiyat tarihlerine, ansiklopedi maddelerine, ders kitaplarına kadar girmiş olması düşündürücüdür.</p> Mehmet Fatih Köksal Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 72 115 10.5281/zenodo.14184778 Bir Bellek Anlatısı Olarak Chef’s Table Belgeseli https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/123 <p style="font-weight: 400;">Bellek çalışmaları görece genç bir disiplindir. Disiplinin başat tartışmaları zamanla kanonik hâle gelmiş olsa da gündelik hayatın pek çok bileşeni ve sosyal bilimler alanındaki çok sayıda kavramla ilişkisel biçimde tartışılması hâlen kısmen kısıtlıdır. Bellek çalışmaları disiplini içinde yemek ve bellek ilişkisinin tartışılması ise büyük ölçüde son yirmi yılda ortaya çıkan bir yazınla sınırlıdır. Bu çalışma, Netflix’te yayımlanan Chef’s Table belgeselini, bellek, kimlik ve yemek kültürleri kavramlarının merkeze alındığı bir çerçeve aracılığıyla çözümlemeyi hedeflemektedir. Chef’s Table, konvansiyonel yemek programlarından farklı bir dizi özelliğe sahiptir ve popüler kültür sınırları içinde, odağında yemek olan içeriklerden pek çok açıdan farklılaşır. Buradaki tartışma açısından ayırıcı özelliği, yemek yapma pratiği kadar, birer kahraman olarak temsil ettiği şeflerin hayat hikâyelerine odaklanması ve geçmiş ve şimdiki zaman, hatırlama ve kimliğin (yeniden) inşası gibi bir dizi ilişkisellik aracılığıyla bir bellek anlatısı kurmasıdır. Bu açıdan bu üç kavram arasındaki ilişkiyi kavramsal ve ampirik düzeyde serimlemek için elverişli bir mecradır. Belgeselin inşa ettiği bellek anlatısının merkezinde hatırlama ve yemek arasındaki ilişki bulunduğundan, bu ilişkinin özgül dinamikleri tartışmaya dâhil edilmiştir. Bu çalışmadaki tartışma açısından temsil kabiliyeti olan altı bölüm kasıtlı örneklem (purposive sampling) yoluyla belirlenmiş ve bir anlatı içindeki tematik yönelimleri ayırt etmeyi olanaklı kılan, biçimsel olandan ziyade içeriğe odaklanan ve içeriğinin belli kavramsal sınırlar içinde tartışılmasını sağlayan tematik anlatı analizi yoluyla çözümlenmiştir. Sunulan kavramsal çerçeveyi en belirgin biçimde yansıtan bölümler üç tema etrafında incelenmiştir. Bu bölümler, çalışmanın kavramsal çerçevesini teşkil eden bellek, kimlik ve yemek ilişkiselliğini merkeze alacak şekilde kurgulanmıştır. Seçilen bölümler “hatırlama anı”, “hatırlama, kimlik ve yeni bir hayat” ve “hatırlama, topluluk kimliği ve güçlenme” temaları etrafında çözümlenmiştir. Kavramsal çerçeveyle uyumlu biçimde, tematik analiz, yemek yeme ve yapma pratiklerinin bellek taşıyıcıları olma niteliklerini ortaya koymuş; yemekle kurulan toplumsal/bireysel ilişkinin geçmişi hatırlamanın ve kimliğe ilişkin geçmişteki ve şimdiki zamandaki dönüşümün merkezinde durduğunu göstermiştir. Çalışma, yemeğin bellek çalışmalarına içkin bir dizi kavramsal tartışma –toplumsal kimlikler, biyografi, benlik ve gündelik hayat, unutma, travma ve nostalji gibi farklı geçmişle ilişkilenme biçimleri– etrafında çok sayıda kavram seti ve ampirik malzemeyle ele alınmak için son derece zengin bir mecra olduğunu ortaya koymakta ve kültürel çalışmalar disiplini içinde bu ilişkiselliklerin farklı örneklerle ele alınması önermektedir.</p> Göze Orhon Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 116 147 10.5281/zenodo.14184802 Cinsiyetlendirilmiş Mekânlar Olarak Batı ve Doğu Gerilimi Bağlamında “Şadan’ın Gevezelikleri” https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/126 <p style="font-weight: 400;">Halid Ziya Uşaklıgil’in Bir Şi‘r-i Hayal adlı on altı hikâyeden oluşan eseri ilk kez 1914 yılında yayımlanır. 1943 yılında ise eserin Latin harfleriyle ilk baskısı yapılır. Eserin “Bir Şi‘r-i Hayal,” “Yolda Bir Çiçek,” “Bir Küçük Hatıra,” “Ormanda Seyran,” “Bir Seyahat Sahifesi” ve “Seyahat Defterinden” başlıklı ilk altı hikâyesi Avrupa seyahatinden dönen Şadan karakterinin ağzından anlatıldığı için “Şadan’ın Gevezelikleri” üst başlığını taşır. Bu hikâyelerde Şadan, Erenköy’deki evinde kendisini ziyarete gelen anlatıcıya Batı medeniyetiyle ve Batılı kadınlarla kurduğu ilişkileri anlatır. Şadan’ın Batı medeniyetiyle ve Batılı kadınlarla kurduğu ilişkiler Doğu-Batı ve eril-dişil gerilimini yansıtır. Hikâyelerde Doğu ve Batı bazen eril bazen ise dişil olarak kodlanırken Şadan’ın değişen konumuna göre Batı tabiatla veya medeniyetle ilişkilendirilerek akışkan bir şekilde cinsiyetlendirilir. Bu çalışmada Şadan’ın Batı’yı zaman zaman medeniyetle ilişkilendirerek eril, zaman zaman tabiatla ilişkilendirerek dişil olarak kodladığı iddia edilecek, Batılı kadınlarla kurduğu ilişkilerde kendisini bazen Batı’ya boyun eğmeyi arzulayan Doğulu özne olarak kurduğu, bazen ise kendisini bir arzu nesnesi hâline getirdiği, bu sayede Doğu’nun kaybedilmiş erilliğini yeniden tesis etmeye çalıştığı öne sürülecek, oryantalist ve oksidentalist anlayışın Doğu’nun ve Batı’nın cinsiyetlendirilmesindeki tezahürleri irdelenecektir.</p> Mert Tutucu Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 148 175 10.5281/zenodo.14184824 “Şâir Yahyâ”nın Osmanlı Arşivi’ndeki İzleri https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/127 <p>Dîvân şairlerinin hayatları hakkında bilinenler genel itibariyle kitabî kaynaklarda yer alan bilgilerden ibarettir. Bu kaynaklar haricinde, devlet hizmetinde bulunmuş yahut saraydan in‘âm almış şairler ile ilgili çeşitli kayıtlara büyük ölçüde arşivlerde rastlanmaktadır. On altıncı yüzyılın meşhur dîvân şairlerinden olan Taşlıcalı Yahyâ Beg (ö. 1582?) de askerî zümreye mensubiyeti ve tasarruf ettiği zeameti sayesinde arşivlerde izi sürülebilen tarihî şahsiyetlerden biridir. Bu çalışmada Yahyâ Beg’in Budin vilâyetine tâbi İzvornik sancağındaki zeameti ile alakalı ayrıntıları tespit edebilmek maksadıyla Osmanlı Arşivi’nde söz konusu sancağa ait icmal tahrir ve timar-zeamet ruznamçe defterleri incelenerek kendisine ait kayıtların bir değerlendirmesi yapılmaya gayret edilmiş, ayrıca bu kayıtlar ile Dîvân’ında zeameti hakkında verdiği bilgiler mukayese edilmeye çalışılmıştır. Bu sayede şairin İzvornik’teki son yılları hakkında bazı yeni bilgilere ulaşmak mümkün olmuştur. Bundan başka, Yahyâ Beg’in isimleri bilinen üç oğluna ilaveten Mehmed adlı bir oğlu daha tespit edilmiş ve oğullarının İzvornik’teki timarları ve babalarının vefatının ardından ne yaptıkları gibi hususlar da zikredilen defter serileri üzerinden mümkün mertebe ortaya konmaya çalışılmıştır.</p> Abdulhadi Uysal Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 176 193 10.5281/zenodo.14184836 Uğur Öztürk. Osmanlı Dünyasında Himaye İlişkileri ve Yazılı Kültür: Sultan III. Murâd Devri (1574-1595). https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/141 <p>Kitabiyat:</p> <p>Uğur Öztürk. <em>Osmanlı Dünyasında Himaye İlişkileri ve Yazılı Kültür: Sultan III. Murâd Devri (1574-1595)</em>. <span style="font-size: 0.875rem; font-family: 'Noto Sans', 'Noto Kufi Arabic', -apple-system, BlinkMacSystemFont, 'Segoe UI', Roboto, Oxygen-Sans, Ubuntu, Cantarell, 'Helvetica Neue', sans-serif;">İstanbul: Dergâh, 2024. 556 s., ISBN: 9786256839755.</span></p> Emre Arvas Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 240 245 10.5281/zenodo.14184863 Gisela Procházka-Eisl. Enverīzāde Sa‘dullāh Enverī Efendi’s “Treatise on Austria”: Risāle-i Avusturya. https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/139 <p>Kitabiyat:</p> <div class="page" title="Page 1"> <div class="layoutArea"> <div class="column"> <p>Gisela Procházka-Eisl. <em>Enverīzāde Sa‘dullāh Enverī Efendi’s “Treatise on Austria”: Risāle-i Avusturya</em>. Berlin: EB-Verlag, 2022. 202 p., ISBN: 9783868934076.</p> </div> </div> </div> Şeyma Benli Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 246 251 10.5281/zenodo.14184875 Akabi Hikâyesi’nin Yeni Baskıları Vesilesiyle https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/140 <p style="font-weight: 400;">Kitabiyat:</p> <div class="page" title="Page 1"> <div class="layoutArea"> <div class="column"> <p>Vartan Paşa. <em>Akabi Hikyayesi: İlk Türkçe Roman (1851)</em>. Hazırlayan Andreas Tietze. İstanbul: Eren, 1991. XXI+152 s., ISBN: 3491Y700015.</p> <p><em>Akabi Hikâyesi: 1851</em>. Sadeleştiren Fatma Jale Gül Çoruk. İstanbul: Çizgi, 2023. 206 s., ISBN: 9786051969893.</p> <p>Hovsep Vartanyan. <em>Akabi Hikâyesi: İlk Türkçe Roman</em>. Editör Betül Bakırcı. İstanbul: Aras, 2024. 247 s., ISBN: 9786257460422.</p> </div> </div> </div> <p><a href="applewebdata://3B7BAA63-9A1A-40EE-8C12-CB99686D7A8F#_ftnref1" name="_ftn1"></a></p> Murat Cankara Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 252 265 10.5281/zenodo.14184894 Londra Hakkında Yazılmış İki Seyahatname https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/143 <p>Kitabiyat:</p> <p><em>Tanzimat Bürokratının Modern Sanayi Toplumuna Bakışı: Seyahatname-i Londra</em>. Hazırlayan Fikret Turan. İstanbul: DBY Yayınları, 2021. 278 s., ISBN: 9786257471428.</p> <p><em>İngiltere ile Fransa Arasında Bir Tanzimat Aydını: 1835 Tarihli Resimli Seyyahname</em>. Hazırlayan Fikret Turan. İstanbul: DBY Yayınları, 2023. 283 s., ISBN: 9786256432277.</p> İnci Enginün Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 266 273 10.5281/zenodo.14184902 Marek Stachowski. Kurzgefaßtes etymologisches Wörterbuch der türkischen Sprache. https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/136 <p>Kitabiyat:</p> <div class="page" title="Page 1"> <div class="layoutArea"> <div class="column"> <p>Marek Stachowski. <em>Kurzgefaßtes etymologisches Wörterbuch der türkischen Sprache</em>. Kraków: Księgarina Akademicka, 2019. 379 p., ISBN: 9788381381581.</p> </div> </div> </div> Stefan Georg Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 274 277 10.5281/zenodo.14184909 Bir Boşanma Hikâyesi: Kıssa-i ‘Acîbe-i Cemâl ü Hurşîd https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/130 <p>Kitabiyat:</p> <div class="page" title="Page 1"> <div class="layoutArea"> <div class="column"> <p>Bursalı Mü’min-zâde Ahmed Hasîb. <em>Kıssa-i ‘Acîbe-i Cemâl ü Hurşîd: Mısır Milli Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar, mEdebi Türkî 149: İnceleme-Metin Transkripsiyonu-Tıpkıbasım.</em> Hazırlayanlar Fatma Sabiha Kutlar Oğuz, İncinur Atik Gürbüz ve Mehmet Gürbüz. Cambridge, MA: Harvard Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü, 2023. 212 s., ISBN: 70-131003.</p> </div> </div> </div> Nagihan Gür Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 278 283 10.5281/zenodo.14184915 Șima İmșir. Health, Literature and Women in Twentieth-Century Turkey: Bodies of Exception. https://zemindergi.com/index.php/pub/article/view/109 <p>Kitabiyat:</p> <p>Șima İmșir. <em>Health, Literature and Women in Twentieth-Century Turkey: Bodies of Exception</em>. New York: Routledge, 2023. 212 p., ISBN 9781032009438.</p> Ahmed Nuri Telif Hakkı (c) 2024 Zemin https://creativecommons.org/licenses/by/4.0 2024-12-21 2024-12-21 8 284 291 10.5281/zenodo.14184923